Muhasebenin Tarihsel ve Çagdas Konumlarından Gelecigine Bakıs

Yazar: Yaşar Güner Yorum Yap 1 Mayıs 2011 Pazar
Medeniyetin beşiği olan bu bölgelerde, muhasebenin düşünceden kayıt haline geçmesi; ekonomik gelişme, yazı ve aritmetiğin bulunması ve kaydın yapılacağı maddelerin icadı ile ortaya çıkmıştır. Araştırmalar neticesinde; Babil İmparatorluğu’nda; kil tabletler, Eski Mısır’da; papirüs üzerinde hesaplaşma metinleri, hesap icmalleri, Eski Yunan medeniyetinde tapınaklara ve bankalara ait hesapların tutulduğu saptanmıştır. İlk çağların sonlarına doğru Romalılar, hesap tutma tekniği bakımından en ileri noktaya ulaşmışlardır.

Muhasebe tarihçileri genellikle muhasebe tarihini üç ana bölüme ayırmaktadırlar. İlk bölüm, Luca Pacioli’ye kadar (1494) olan gelişmelerle ilgilidir. İkinci bölüm, Pacioli’den 19. Yüzyıl sonuna kadar uzanmaktadır. Üçüncü bölüm ise, 20. yüzyıldaki gelişmeleri kapsamaktadır.

12. Yüzyılda muhasebe kayıtları çok basit şekilde uygulanmıştır. Ticari ilişkilerin, ortaklıkların izlenmesi ile ilgili basit hatırlatıcı kayıtlar tutulmuştur. İsletmenin kayıtları ile isletme sahiplerinin varlıklarına ait kayıtların ayrı olarak takibi ancak bu yüzyılın sonlarına doğru gerçekleşmiştir. 13. Yüzyılda kredi işlemlerindeki artış ve isletmelerin ihraç ürünleri için yabancı şehirlerde şubeler kurmaları veya acenteleri kullanmaları muhasebe kayıtlarını etkilemiş ve daha karmaşık muhasebe kayıtları ihtiyacını doğurmuştur.

Muhasebede modern anlamda metodoloji, 13. ve 14. yüzyıllarda çift taraftı kayıt sisteminin gelişmesi ile başlamıştır. Basit veya tek taraflı kayıt sistemi olarak tanımlanan ilkel muhasebede işlemler veya olaylar tek bir kayıt ile ifade edildiklerinden eksik, hata yapma ve yapılan hatanın ortaya çıkmaması ihtimali fazla olan bir sistemdir.

Çift taraflı kayıt sistemi, isletme faaliyetlerinin iki yönünü birden kavramış, her işlem veya olay için en az iki kayıt yapmıştır. Böylece hata yapma ihtimalini azaltmış, kayıtların birbirini kontrol etmesini, hata yapıldığı zaman hatanın ortaya çıkmasını sağlamıştır.

15. Yüzyıl’da Luca Pacioli’nin dönemi yaşanmaya başlanmıştır. Ulusal ve uluslararası ticaret gelişmiştir. Para, değişim aracı olarak kendini kabul ettirmiştir. Devlet kendi mali yapısına gerekli önemi verir duruma gelmiştir. Muhasebe önemli gelişim süreçlerinden geçmiş, matbaa keşfedilmiş ve bununla her buluş dünya kültürü haline dönüşme aracına kavuşmuştur. Bu süreçte, çift yönlü kayıt düzeni, muhasebede bir devrim olarak İtalyan matematikçi ve rahip Luca Pacioli tarafından geliştirilmiştir.

Pacioli'nin 1494'de yayımlanan "Summa di Aritmetica Geometria Proportioni et Proportionalita" (Aritmetiğin, Geometrinin, Oran ve Orantının Özeti) isimli kitabının Particularis di Compitus e Scripturis (defter tutma ve ona ait evrak üzerine etüd) baslıklı bölümünde, çift yönlü kayıt sistemi için üç deftere dikkati çekmiştir. Bu defterler; yardımcı defter özelliğinde ecende, yevmiye defteri ve defteri kebir (büyük defter) dır.

Luca Pacioli’nin yaratıcısı olmadığı ancak halkın anlayabileceği şekilde yazdığı muhasebenin temel kurallarının, evrensel ve kalıcı bir niteliği vardır.

Muhasebecilik ve Mali Müşavirliğin uzmanlaşmış bir meslek olarak ortaya çıkısı ise, 18. yüzyılın sonlarına doğru İngiltere’nin ticaret merkezlerinde başlamıştır.
19. Yüzyıl süresince İngiltere’de gerçeklesen sanayi devrimi ve ekonomik gelişmeyle, kurulan büyük demiryolu şirketleri ve büyük sermaye hareketleriyle muhasebeye olan talep ve ihtiyaç giderek artmıştır.

Hüseyin Perviz PUR, Muhasebenin Tarihsel ve Çagdas Konumlarından Gelecigine Bakıs Sempozyumu TÜRMOB Yayınları
Yazıyı paylaş:  
StumpleUpon DiggIt! Del.icio.us Yahoo TechnoratiReddit Google Twitter Friend Feed Facebook

Etiketler:
Bu yazıya yorum yapılmamış. İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Gönder

Hakkımda

Canlı Tv İzle